28 Aralık 2008 Pazar

kürklü merkür

tuhaf.. tarık, işi gereği arada bir istanbul’da olur.. biz de o buradayken buluşmaya çalışır, bi yerlerde oturur laflarız. geçen akşam fırsatını bulduk görüştük. ama ben aynı gün dot’a gitmeyi kafama koyduğumdan tiyatroyla hiç arası olmayan tarık’ı da peşimden sürükledim. zavallı, davetime pek itiraz etmedi, ben de nasıl bi oyunla karşılaşacağımızdan hiç söz etmedim.. gittik, kürklü merkür’e izledik..

oyun öncesi tarık demişti ki “niye devlet tiyatrosuna gitmiyoruz?” (soru daha çok bilet fiyatıyla ilgiliydi gerçi) ben de açıklamıştım: devlet tiyatrosu bu oyunu oynamıyor.. oynaması da imkansız zaten.

iki saatten uzun süre, aralıksız dayak yemiş gibi oluyorsunuz oyunda.. gencecik oyuncular mükemmel performans sergiliyor. ben zaten tiyatrocuların ezberlerine, konsantrasyonlarına hayranım, bu oyunda soluksuz upuzun repliklerde bile hiç teklemeden, etkiyi kaybetmeden oynamalarına sadece şapka çıkarılır.. en başta, iki kardeşi oynayan rıza kocaoğlu ve serkan altunorak.. sonra tüm naifliğiyle tuğrul tülek.. ve enis arıkan.. yapmacıksız, abartısız bir travesti canlandırmasının türkiye’deki belki de en iyi örneği vardı sahnede.. diğer oyuncular da iyiydi.. yönetmen murat daltaban işte.. yine düşünülüp seçilmiş vurucu bi oyun.. çok çalışılmış ve iyi yönetilmiş.

ama sonuç olarak bu oyunu “herkes izlemeli” diyemeyeceğim tabi.. çünkü çoğu kişiyi rahatsız edecek kadar sert bi kere.. replikler bol küfürlü. klasik bi hikaye değil, söz etmedim ama konu da karanlık (wikipedia’dan bi fikir olarak: yıkımardı bir dünyada, hayatta kalmaya çalışan geçmişsiz ve geleceksiz gençler, hayatlarını partiler düzenleyerek ve kelebek satarak kazanmaktadır. ancak bu partilerde, zenginlerin her türlü sapkın fantezisi gerçekleştirilmektedir. örneğin, oyun boyunca hazırlıkları sürdürülen partide, bir şirketin üst düzey yöneticisi, bir oğlan çocuğuna tecavüz edecek ve sonunda onu vahşice öldürecektir).. iki saat aralıksız dayanmak zor olabilir tabi. ama benim gibi devlet tiyatrolarıyla tiyatronun gereksizliğine inanmaya başladığınız bi sırada, farklı oyunlar ve sahnelemeler heyecanınızı geri getirmişse bu oyun da mutlu edebilir sizi.. tarık izlediğine pişman, o ayrı..

Hiç yorum yok: